Aşina Nazlı Arslan'ın sunumu


Bu makale 2021-04-21 06:41:02 eklenmiş ve 2477 kez görüntülenmiştir.
AŞİNA NAZLI ARSLAN

SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ (İ.Ö) BİLGİ TOPLUMU VE BİLGİ YÖNETİMİ

1.GİRİŞ:

Bilgi toplumu, 1950 ve 1960’lı yıllarda Amerika, Japonya, Batı Avrupa ülkeleri gibi gelişmiş ülkelerde bilgi teknolojilerinin giderek artan bir şekilde kullanımıyla meydana gelmiş bir aşamadır. Gelişmiş ülkelerde biçimlenen bu aşamanın en önemli özelliği, bilginin ve bilgi teknolojilerinin tarım, sanayi, hizmetler sektörlerinin yanı sıra eğitim, sağlık, iletişim gibi her alanda kullanılabilir olmasıdır. Bu sebeple, bilgi toplumundaki gelişmeler kısa sürede üretimin ve verimliliği artırmasına yol açmakta ve yeni teknolojik, ekonomik, sosyal ve kültürel gelişmeleri de teşvik etmektedir. Bilgi toplumda en önemli meta bilgidir. Geleneksel ağır sanayinin yerini de bilgi teknolojisi almaktadır. Bilginin elde edilmesinin ve değerlendirilmesinin önemli bir örgütsel yetenek olarak kabul edildiği günümüzde bilgi toplumunun organizasyonları, bilgiyi değere çevirmek sureti ile kar elde eden yapılar haline dönüşmektedir. Artan rekabet ortamında kurumlar kurum dışı hedef kitlelerini önemsedikleri ölçü de kurum içi hedef kitlelerinden biri olan çalışanlarını da önemsemek durumundadırlar (Göksel ve Baytekin, 2008: 94). İşletmelerin göz ardı etmemeleri gereken husus, halkla ilişkilerin önemli bir yönetim fonksiyonu olduğu ve örgüt içi iletişim ile örgüt dışı iletişimin taşıyıcısı olduğudur. Günümüzde halkla ilişkiler alanında yaşanan yeni eğilim ve yönelişler ile halkla ilişkiler alanında alınan eğitim, halkla ilişkiler uzmanı, iletişim uzmanı vb. şekillerde isimlendirilen ve iş dünyasına atılan kişilerin oldukça donanımlı olmalarını beraberinde getirmektedir (Göksel ve Baytekin, 2008: 95).1

2.BAZI KAVRAMLARIN TANIMLARI VE ÖZELLİKLERİ

BİLGİ TOPLUMU

1.1. Bilgi Kavramı: Bilgi kavramı, Latince ‘informatio’ kökünden gelmiş olup, şekillendirme, biçim verme, bilgi veya haber verme eylemi olarak tanımlanmaktadır. Bununla birlikte en yaygın ifadesi ile bilgi enformasyon veya haber verme anlamını taşımaktadır (Balay, 2004: 66). Bilgi; mantıklı bir yargı ya da deneysel bir sonuç sunan, başkalarına sistemli şekilde bir iletişim aracıyla ulaştırılan, olgulara ya da düşüncelere ilişkin düzenli ifadeler dizisidir (Bell,1973: 175). Bir başka tanımlamayla bilgi; mantıklı bir yargı ya da deneysel bir sonuç veren, diğer şahıslara sistemli bir şekilde bir iletişim aracıyla ulaştırılan olgulara veya düşüncelere dair ifadeler dizisidir (Sümer, 2007:1). Türk Dil Kurumu sözlüğünde bilgi ‘İnsan aklının erebileceği olgu, gerçek ve ilkelerin tamamı, malumat’ olarak tanımlanmıştır. Bilgi kavramı üzerinde çalışılan içerik ve bakış açısına göre pek çok çeşitte anlamlar barındıran karmaşık bir yapıdır. Bilgi; enformatik, bilimsel, açık, zımni, teknolojik gibi sınıflandırmalara tabi tutulmaktadır. Bilginin sınıflandırılmasında en sık karşılaşılan sınıflandırılmalar bilimsel ve enformatik sınıflandırmalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Enformatik bilgi kodlanabilir, saklanabilir ve aktarılabilirken; bilimsel bilgi aktarılan bu bilgilerin deneysel yollarla metotlu ve kodlanabilir bir biçimde sunulmasıdır (Sümer,2007:1). Yabancı kaynaklarda bilgi, istatistiksel verilerin oluşturduğu (information) ve bu verilerin yorumlanarak daha anlamlı ve bütüncül olarak ortaya konduğu (knowledge) iki farklı türden oluşmaktadır. Nitelikleri, elde edilmesi ve düzenlenmesine ilişkin her iki bilgi türünün de genel özellikleri ve benzerlikleri şu şekilde sıralanmaktadır: *Bilgi, çok farklı kaynaklardan elde edilebilir, *Bilgi, çok kolay veya çok zor sağlanabilir, *Bilgiyi kullanmadan önce şunların yapılması kaçınılmazdır. −toplamak – işlemek – depolamak – dağıtmak. *Bilgi, çok farklı amaçlar için kullanılabilmektedir, *Bilgi kasıtlı veya kasıtsız olarak tahrif edilebilir, *Bilgi kaybolabilir, *Bilgi hareketli−devingendir (Odabaş, 2003:1). İki ayrı düzeyde karşımıza çıkan, kodlanabilen, kaydedebilen ve dijital ağlar üzerinden aktarılabilen gerek enformatik bilgi gerekse bilimsel biliye; açık bilgi denmektedir. Buna karşın kişinin kendisi, yetenek ve becerileri olarak kendine ait olan ve kodlanıp kaydedilemediği için aktarılamayan bilgi, zımni/örtük bilgidir. Örtük bilgi kodlanamadığı için başkalarına aktarılamayan, ancak yakın temasta görerek deneyimleyerek usta-çırak iletişiminde kazanılan bilgidir. Mc. Dermott, bilgiyi enformasyondan ayran 6 özelliği şu şekilde sıralar: *Bilgi insan düşüncesinden kalan şeylerdir. *Bilgi insan davranışıdır. *Bilgi anlık oluşturulur.

*Bilgi toplumlarca üretilir. *Bilgi toplum arasında çeşitli yollarla ayrılır.

*Bilgi, enformasyon birimlerinin anlamlı faydalanılabilir bir biçimde bir araya getirilmesidir.2

1.2. Bilgi Çağı: Bilgi toplumu, her türlü bilginin yeni iletişim teknolojileri vasıtasıyla kişilerin bu teknolojilere ulaşabilme ve bu teknolojileri kullanabilme imkânının sağlandığı toplumdur. Her tür malumatın, çok geniş ve zengin teknolojiler ile elde edilme olasılığı kendiliğinden bilgi toplumunu meydana getirmez. Tarıma dayalı geleneksel toplum yapısından sanayi toplumuna geçiş ve toplum yapısının kurumsallaşması uzun zaman almıştır. Sanayi devriminin neden olduğu köklü değişim ve dönüşüm, tarıma dayalı geleneksel toplum yapısını geride bırakırken; teknoloji, ekonomi, sosyal ve kültürel yapılarıyla eskisinden tümüyle ayrı bir toplu yapısı meydana getirmiştir. Sanayi çağının ve modern dönemin ulusal ve uluslararası ilişkilerinden keskin kopuşların meydana geldiği, yeni durumlara göre örgütlenmelerin oluşturulduğu bilgi toplumlarının oluşumunu hızlandıran çeşitli faktörler bulunmaktadır. Bu faktörlerin önde gelenleri ise mikro elektronik ve dijital teknolojide yaşanan devrimlerdir. Bazı düşünürlere göre bilgi teknolojisindeki gelişmelerin doğal sonucu olarak ABD, Japonya ve Batı Avrupa ülkelerinde sanayi toplumu aşamasından bilgi toplumu aşamasına geçilmektedir. Bu yeni toplumda en değerli meta bilgidir. Bilgi çağı ve bilgi toplumu ile ilgili değerlendirmelerde; genelde tarihsel süreç boyunca belirli özellikler içeren dönemler, dalgalar itibari ile tanımlanmaktadır. Bu dönemler 1770-1830 arası ‘erken mekanizasyon’, 1830-1880 ‘buhar gücü veya demir yolları’, 1880-1940 ‘elektrik ve ağır sanayi’ ve 1940-1980 ‘kitle üretimi’ dönemleridir. Yaşadığımız bu dönem ise bilgi toplumu olarak adlandırılmaktadır (Sümer, 2007:8). Bilgi sektörünün çıktı olan bilgisayar, iletişim ve elektronik araçlar, büro ve işyeri araçları, ölçü ve kontrol araçları, basın, basılmamış her türlü yayın, elektronik haberleşme, reklam, eğitim, iletişim geliştirme araştırmaları, kütüphanecilik, sigortacılık, danışmanlık ve Ar-ge firmaları ortaya çıkmıştır. Yeni toplum yapısında ortaya çıkan üretim çeşitliliği çalışan iş gücünün büyük bölümünün giderek bilgi ağırlıklı işletmelerde çalışmasına neden oldu.

1.3. Bilgi Toplumunun Tarihçesi: İnsanlık tarihi, uygarlık düzeylerini temsil eden ilkel çağ, tarım çağı, sanayi çağı ve bilgi çağı şeklinde bir ayrıma tabi tutulabilir. Çağları kendine özgü kılan toplumsal ve ekonomik nitelikleri ve koşullarıdır. Toplumsal ve ekonomik yapılar, çevresel ve kültürel unsurlarca şekillendirilmektedir. Bilgi çağını şekillendiren çevresel ve kültürel unsurların başında hızla gelişen teknoloji, çapı ve boyutları gittikçe artan rekabet, bölgesel, ulusal gelenekleri aşan ulusal-üstü ve etkileşimli kültür gelmektedir.

1.4. Bilgi Toplumunun Özellikleri: Bilgi toplumuna giden yolda öncelikle bilginin üretilmesi ve paylaşılması esastır. Çünkü üretilip paylaşılan bilgi insanlar tarafından kullanılarak farklı bilgilere ve buluşlara ulaşılmayı sağlamaktadır. Yüzyıllardır doğuda ve batıda kullanıldığı bilinen hatta kapitalizm ve sanayi devriminin de kaynağını oluşturan bilgi, ilk zamanlarda yazının keşfedilmesi ile yukarı doğru büyük bir sıçrama yaparken, ikinci büyük sıçramasını 15. Yüzyılda matbaanın bulunması ile yapmıştır. Ancak asıl büyük yükselişini ikinci dünya savaşı sonrasında 1950’lerde bilgisayarın bulunması ve günlük hayatta kullanılması ile yapmıştır. Bilgisayarın hemen hemen tüm alanlarda kullanılmasıyla birlikte toplum yapısı değişmeye yüz tutarken, modern toplumdan bilgi toplumuna geçildiği tartışmalarının da başlaması aynı döneme rastlamaktadır. Tüm dünyayı kısa zamanda etkisi altına alan bilgi toplumunun temel özelliklerini ise sanayi toplumunun özellikleri ile karşılaştırmalı olarak şu şekilde sınıflandırabiliriz: *Sanayi toplumunda mal ve hizmet üretiminde gelişmenin başlangıcı olan buhar makinesinin yerini bilgi toplumunda bilgisayarlar almaktadır. *Sanayi toplumunda kol gücünün yerini, bilgi toplumunda beyin gücü almaktadır.

3. BİLGİ YÖNETİMİ VE TOPLUM İLE ALAKALI BULGULAR

1. Bilginin Yönetilmesi: Bilgi yönetimi süreci ile ilgili farklı görüşler öne sürülmüştür. Bilgi üretimi, bilgi kodlaması, koordinasyon ve bilgi transferini bunlardan bazılarıdır. Malhotra (2003:68) ise, bilgi yönetimi sürecinden maksimum derecede faydalanmak amacıyla altı basamak belirlemiştir. Bunlar, bilginin farkında olma, bilginin amaçlarını belirleme, uygulama, yayma, geliştirme ve saklamadır. Bilgi yönetimi ile asıl ulaşılmak istenen amaç, örtük bilgilerin açık bilgilere dönüştürülmesidir. Bilgi yönetiminin en önemli hedefi, türüne, kayıtlı bulunduğu ortama ve hangi amaçla üretildiğine bakılmaksızın kurum içerisinde bulunan her türlü bilgi kaynağının bilgi yönetimi süzgecinden geçmesini sağlamaktır. Bilgilerin dışarıdan temin edilmesine olanak sağlamaktır (Odabaş, 2008).

2. Bilgi Yönetim Süreci: Bilgi yönetimi süreci bilginin yaratılmasından bilginin kullanılmasına kadar birbirini takip eden bilginin yaratılması/elde edilmesi, bilginin saklanması/organize edilmesi, bilginin yayılması/dağıtılması ve bilginin kullanılması/uygulanması gibi aşamalardan oluşmaktadır (Alavi, 1997).

2.1 Bilginin Elde Edilmesi: Bilgi örgütsel düzeyde iç faaliyetlerden veya şirket yapısıyla iletişimi olan dış kaynaklardan elde edilir. Şirketler bu iç ve dış çevreleri ile ilişkileri sırasında ihtiyaç duyduklarında gerekli enformasyonu alarak bilgiye dönüştürür. Bu bilgiyi kendi tecrübeleri, değerleri ve kuralları ile birleştirerek harekete geçerler. Bütün şirketler bilgiyi yaratmak için insan, enformasyon ve mekanizma gibi bileşenlere sahiptir (Sena ve 1999).

2.2. Bilginin Saklanması: Firmalar örgütün iç ve dış kaynaklarından elde edilen bilgileri gerekli olduğunda kullanmak için saklamaya ve depolamaya ihtiyaç duyarlar. Bilgiyi saklama, şirketin elde ettiği bilginin kaybını en aza indirgemektir. Bu yüzden tüm insan kaynakları politikaları çalışanlarıyla birlikte değerli bilgilerini kaçırmamak için yüksek personel devir hızından kaçınmaktadır. Bir firma yeni ve eski bilgilerine alan ve zaman bakımından etki edebilir. Örgütler değişik şekillerdeki bellek sistemlerinde bilgiyi saklarlar.

2.3. Bilginin Paylaşılması: İşletmelerin sürekliliği için hangi bilginin, nasıl, niçin ne zaman ve ne kadar paylaşılacağı son derece önemlidir. Bilgiye sahip olmanın çok ayrıcalıklı bir güce sahip olma anlamı taşıması nedeniyle paylaşımının da bu gücün yitirilmesi veya arttırılmasına neden olacağı söylenebilir. Bu çerçevede bilgi paylaşımı konusunda öne çıkan konular bilgi paylaşımının ne olduğu ve bilgi paylaşımını etkileyen faktörlerin neler olduğudur (Köseoğlu ve diğerleri, 2011:220).

2.4. Bilginin Kullanılması: Bilginin uygulanması şimdiye kadar kontrol altında bulunan bilginin şirketin ulaşmak istediği amacını gerçekleştirmek için en hızlı bir şekilde doğrudan kullanılmasıdır. Bu aşamada bilgi kullanılmakta, bu kullanımın sonuçları değerlendirilmekte ve gerekirse bilgi yönetimi süreci yeniden düzenlenmektedir.3

4.SONUÇ:

Toplumlar tarihsel süreç içerisinde incelendiğinde geçmişten günümüze kadar toplumsal gelişim açısından bilginin ne denli önemli bir kavram olduğu anlaşılmaktadır. Tarım toplumunda insan gücü ne kadar önemli ve bu gücü elinde bulundurabilen toplumlara sağladığı faydalar ne denli büyük ise öyle de günümüz toplumları açısından da bilgi ve bilgi teknolojilerine sahip olmak ve bu teknolojiyi etkili bir biçimde kullanabilmek o denli önemlidir.

Bilginin işlenmiş ve depolanabilen bir yapıda olması toplumlar açısından hayati bir durumu özetlemektedir. Bunun yanında bilgi toplumunu meydana getirecek olan bilgi teknolojilerinin kullanımı da uzmanlık isteyen bir diğer konudur. Sadece bilgisayar teknolojisindeki gelişmeler dahi takip edilse toplumlar arasındaki mesafelerin ne denli hızla açıldığı ve bu durumun oluşmasında bilgi teknolojilerinin kullanımının ne denli önemli olduğu kolaylıkla anlaşılabilecektir.

KAYNAKÇA

SELVİ, Ö. (Mart 2012). Bilgi Toplumu, Bilgi Yönetimi. Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi. S.3: s.191-211.

BURSALIOĞLU, Z., (1995). Bilgi Toplumunun Doğuşu ve Yönetimi. Eğitim Yönetimi. S.1.

1 SELVİ, Ö. (Mart 2012). Bilgi Toplumu, Bilgi Yönetimi. Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi. S.3: s.191-211.

2 SELVİ, Ö. (Mart 2012). Bilgi Toplumu, Bilgi Yönetimi. Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi. S.3: s.191-211.

3 SELVİ, Ö. (Mart 2012). Bilgi Toplumu, Bilgi Yönetimi. Gümüşhane Üniversitesi İletişim Fakültesi Elektronik Dergisi. S.3: s.191-211.

 

Yorumlar
Adınız :
E-Mail :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik :
Değiştir  
Toplam 0 yorum. Tüm yorumları okumak için tıklayın.
Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
Arşiv Arama
- -
Anket
CUMHURBAŞKANI KİM SEÇİLİR
Seri İlanlar
Gazete Avcılar
© Copyright 2013 DKM Tasarım. Tüm hakları saklıdır. Dkm Medya
GÜNDEM
Kadına Şiddet
Anayasa Haberleri
gazete avcılar
gazete avcılar
SPOR
Galatasaray
Fenerbahçe
Basketbol Haberleri
Şampiyonlar Ligi
SİYASET
Recep T. Erdoğan
Devlet Bahçeli
EĞİTİM
Eğitim Haberleri
Eğitim Bakanlığı
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
DÜNYA
LİNG
Hava Durumu
ilkbir hizlipro Dolar kaç para