KIBRIS-2

Kıbrıs osmanlı ahalisinin dünya insanına sunmuş olduğu değerli bir kahvesi vardır,bu kahveyi kıbrıslılar osmanlı zamanında keşfetmişlerdir ve onu güzelce işlevden geçirerek bir içecek haline getirmişlerdir.Kıbrıslıların bu içeceği,içmiş olduğu kahveden bahsediyorum,bu kahvenin üzüldükleri zaman sevindikleri zaman pişirip içerlermiş osmanlı zamanında hatta misafirlerine köpüklü bir kahve pişirip ikram ederlermiş.Bu osmanlı zamanından şimdiki kıbrıslı halkına bunu anlata anlata tabii bunu anlatmak büyüklerden ve büyüklerin ellerinden okumuş olduğum değerli kitaplardan da bilgi edinerek şimdiki kıbrıs halkınada bu güzel ikramın osmanlı döneminden bu yana kadar geçirmiş olduğu aşamaları sizlere ve bütün dünya insanlarına anlatmayı bir borç olarak düşündüğümden bu kahve ikramını bütün dünyaya nasıl olduğunu anlatmak istediğimden sizlere bunu anlatmaya çalışacağım.

Osmanlı ahalisinin hanımlarının bu kahve çekirdeğini keşfetmeleri ve bu keşif hem kıbrıslı halkına hem de bütün dünyaya kıbrıslıları tanıtma vesilesi olmuştur.İlk başlangıçlarında iki karış büyüklüğünde mermeri yayıp bir avuç kahveyi üstüne koyup üstüne bez koyup üstüne tekrardan kalın bir bez örtüp bir küçük kaya parçacığıyla güzelce bu kahvemizi döverler ve sonra o dövmüş oldukları kahveyi üzüldükleri zaman sevindikleri zaman bir osmanlı kıbrıslısı içerlermiş,hatta gelen misafirlerini ağırlamak için onlarada birer kahve yapıp ikram ederlermiş.Kahvenin yanına da bir bardak da su koyarlarmış o suyun özelliği kahvenin içerisine bir iki damla su damlatıp kahvenin telvesinin dibine çökmesini önlermiş ve evin bir köşesinde bir ispirto ocağı bir kahvede kavanoz bir kahvede şeker bulunurmuş ev sahibinin elinin altında ve gelen misafire hemen “oraşta” bir kahvecik yapar ev sahibi misafirini böylece ağırlarmış.