Gerçekliğin bir biçime girip seyahat edebiyatı olarak ortaya çıktığı kitaplardır, dedi ‘kalk gidelim’ler.
Şehirlerin şu andaki il sınırları içinde kalan arkeoloji-tarih-coğrafya ve yeme-
içme kültürüyle hayata taşınmış insanını anlatır aslında. Neden böyle bir sorumluluk hissediyorum, bir bilsem!..
Geçmişten geleceğe kalan ve insanının belleğini oluşturacak bilginin dümdüz değil de simgeleşmiş unsurlarını konuşturarak yapıyor olmam beni heyecanlandırıyor. Aldığım arkeoloji ve sosyal-fiziki antropoloji eğitiminin kesinlikle çok payı var.
Fuarlara gelince; pandemi nedeniyle iki yıl ara verilen TÜYAP ın ilk kurulduğu yılları anımsıyordum. 79’da Spor Sergi Sarayı ve The Marmara’da başlayan Tepebaşı ile süren TÜYAP zamanlarında BİLSAK Bilim Sanat Kurumu’nda çalışıyordum. Şehrin heyacanı görülmeye değerdi. Yazarlarla buluşmak, uzun sohbetler edebilmek… Yazarların heyecanı da bizden hiç de az değildi. Anlatırlar halâ o günleri yaşamış yazarlarımız… Derken Beylikdüzü’ne taşındı TÜYAP ve biz isyan ettik, kim nasıl gidecekti! Bugün ise İst. TÜYAP’a kadar giden metrobüs, hayat kurtarıcı. Beylikdüzü TÜYAP’taki geniş alan, artan kitaplarımız, yazarlarımız, okuyucularımız… Başka türlü çoğaltıyor dünyamızı. 2000’li yıllardan bu yana yazar olarak katılmak ve okuyucularımla buluşmak faklı bir haz. Hele sabah henüz açılmamış kapıların ardında biriken öğrencilerin saat 10.00 olduğunda açılan kapılardan büyük bir uğultu ve heyecanla yarışırcasına koşarak salonlara girmesi ömre bedel. Sırf bu manzarayı görmek için erkenden TÜYAP’a gittiğim günleri gülümseyerek anıyorum. Edebiyat ve sanat, toplumları yeniden inşaa edecek. Biz yazarlara ve okurlara ciddi iş düşüyor. Fuarlar ise alan açan organizasyonlar…Bugün hemen her belediye, kitap günleri ve fuarları düzenliyor. Ancak bilinmeli ki imzalar dışında söyleşi yapabilecek yazarların peşine düşsünler. Bir kitle var ki fuarları öncelikle indirimli kitaplar olarak görüyorlar. Doğrudur ancak yetmez. Fuarlar, yazarlarımızla tanışmak kadar merak ettiğimiz konuları, birinci ağızdan dinleyebilmeyi olanaklı kılıyor. Soru sorabilmek, zenginleşmek, bir diğer kazanımlarımız. Fuarların bahşettiği yeni dostluklar ise doyumsuz. E daha ne olsun! Nitelikli kitap furlarımız daha sık olsun.
|