Sözlerine 6 Şubat depremlerinde yaşamını yitiren on binlerce canımızı rahmetle ve özlemle anarak başlayan Belediye Başkan Adayı “Başakşehir’de insanımızın mutlu olacağı, her birimizin huzur ve güven içinde yaşayacağı yepyeni bir dönemi başlatmaya hazırlanıyorum” dedi.

Projeleriyle basın mensuplarının karşısına hazırlıklı çıkan Öksüz’ün üzerinde durduğun konuları şöyle özetledi “Başakşehir Belediye Başkanlığı görevini devraldığımda merkezinde “seçmen” değil insan olan “kalkınma odaklı” bir dönemin kapısını aralayacağız.

Bu süreci halkımızla birlikte, ortak akılla, ele ele yürüteceğiz.

Bu sözlerimin bir seçim vaadi değil, gerçek olduğunu kısmet olursa göreceksiniz.

Sizlerin de bildiği ve bizzat yaşadığı gibi ilçemizin 15 yıldır çözülemeyen büyük ve kronik hale gelmiş sorunları var.

Bir ilçe belediyesinin imkânlarıyla birkaç yılda rahatlıkla çözülebilecek bu sorunlar, maalesef önemsenmedi ve göz ardı edildi.

Ulaşımdan imara, eğitimden spor alanlarına, güvenlikten çevreye her biri önemli ve büyük olan sorunları çözmek zorundayız. Halkımızın yaşadığı sıkıntılara bir de ağır ekonomik koşullar eklendi ve önemli bölümü maalesef yoksulluğa sürüklendi.

Bu süreçte İstanbul Büyükşehir Belediyemiz hizmet ve yetki alanını, hatta kapasitesini zorlayarak, ilçemize değer katan pek çok proje hayata geçirdi ve devam ediyor.

Ancak bizim ilçe belediyesi olarak daha fazla çalışmamız gerekiyor. İnşallah Büyükşehir Belediyemizle koordinasyon halinde ilçemizi İstanbul’un en mağdur ilçesi olmaktan çıkarıp, gözde ilçelerinden biri haline getireceğiz”

PROJELERLEERDEN BZAZILARI

İlçemizin her bir mahallesine ve halkımızın her bir kesimine özel projeler hazırladık.

Bu projeler hem birbiriyle ilişkili, hem de bölgeler arasında ilişki yaratarak toplam uyumu, dayanışmayı ve kalkınmayı gözeten çalışmalardır diyen Belediye Başkan Adayı Öksüz’ün özetlediği başlıklardan bazıları şöyle sıraladı.

“Bildiğiniz gibi ilçemizde çocuk oyun alanlarının sayısı oldukça az. Göreve geldiğimizde hızla çocuk parkları kuracağız. Çocuklarımız evlerinden çıktıklarında kendi mahallerinde, en güzel şehir ve park mobilyalarıyla donatılmış cıvıl cıvıl parklarda güvenle oynayacaklar. Anneler iç huzuruyla evlatlarına parka gönderecek ve tüm endişeleri sona erecek.

Miniklerimiz ve çalışan annelerimiz için yeni kreşler kuracağız. Küçük yaş gruplarının tüm duygusal, bilişsel ve sosyal ihtiyaçlarına yanıt verecek şekilde tasarlanan kreşlerimiz sayesinde, annelerimiz soluk alacak ve yükleri azalacak.

Yeni dönem Başakşehirli kadınlarımız içinde bambaşka olacak. Değerli kardeşlerimizin ekonomik ve sosyal boyutta yaşama çok daha aktif katılabilmeli için olanaklar sağlayacağım. Başakşehir’de kadınların emeğine değer katacak ve yerel ekonomiyi canlandıracak bir model geliştirdik. Bu model, kadınlarımızın üretimlerini gerek ulusal gerek uluslararası ölçekte kazanca dönüştürecek. Bu konuda iddialıyım çünkü kendim yıllardır ticaret hayatının içindeyim; kadınların ekonomik ihtiyaç ve beklentilerini yakından analiz ettim ve iyi biliyorum. Başakşehirli kardeşlerime yaratacakları değerle ev ekonomisine katkı sunacakları, sosyal ve psikolojik boyutuyla aile yaşantılarına pozitif yansıma sağlayacakları zemini sunacağım.

Gençlerimiz ise umudumuz!

Onlar için çok önemli projeler hazırladık.

Önce şunu belirteyim, üç beş kafeye mecbur kalmayacaklar bu yaz.

Daha çağdaş kütüphaneler, yeni spor alanları, sohbet edip dinlenebilecekleri yeni sosyal tesisler;

festivaller, konserler, sergiler ve daha pek çok kültür sanat etkinliğiyle, çağdaş ilçe uygulamalarında gördükleri tüm imkânlara ücretsiz sahip olacaklar.

Eğitimlerini en iyi şekilde sürdürebilmeleri için gereken desteklerle her daim yanlarında olacağız.

Ayrıca teknoloji ve teknoloji dışı faaliyet alanlarını da içeren girişimcilik projeleriyle, gençlerimiz aydınlık yüzlerini dünyaya gösterecek.  Başakşehirli gençler, Başakşehir’de yaşamaktan nihayet mutlu olacaklar. 

Engelli ve dezavantajlı vatandaşlarımız için de büyük bir hassasiyetle ve titizlikle hazırladığımız projelerimiz var. Bireysel gereksinimlerini karşılayabilecekleri, toplum içinde daha katılımcı ve daha çok değer sunabilecek konuma gelecekleri imkân ve zemini hazırlayacağım.  Mevcuttaki Destek kartı dezavantajlı vatandaşlarımız için pek çok yeni imkânla güçlendireceğiz ve her bir Başakşehirli gibi başları dik yaşamın içinde olacaklar.

Değerli büyüklerimiz, emekli ve yaşlılarımız da hak ettikleri ilgi, saygı ve desteği koşulsuz ve kesintisiz yanlarında görecekler. Emeklilerimiz için fiziksel gelişim sağlayabilecekleri ve sosyalleşecekleri İkinci Bahar Lokallerini açacağız. Gün içinde yaşıtlarıyla sohbet edecekleri, ikramlarla keyifli vakit geçirecekleri ve bu sayede zihnen ve bedenen toplumdan kopmadan kendilerini değerli hissedecekleri mekânlar kuracağım.

Belediyede çalışan kardeşlerimin sorunlarına değinmek istiyorum. Her birinin emeğinin hak ettiğinin altında değer gördüğünü biliyorum ve diğer tüm sorunlarından haberdarım. Gelir gelmez tüm koşullarını ve mağduriyetlerini hakkaniyetle düzelteceğime kendilerine söz veriyorum.

Diğer hayati konulara gelirsek, imar sorunu yaşayan mahallerimizden başlayayım.

Özellikle Şahintepe ve Ziya Gökalp mahallerindeki vatandaşlarımızı artık kimse evinde yurdundan edemeyecek. Göreve gelir gelmez buna hemen dur diyeceğiz. Bizler yerinde dönüşümü savunurken, insanımız yıllar yılı bin bir emekle ve gayretle edindikleri evlerinden yurtlarından edildiler, ilçe sınırları dışına atıldılar. Bakın bugüne kadar 1 milyon metrekare arsa satıldı; yolda da yeni satış projeleri var. Daha birkaç gün önce Tatarcık ve Hoşdere mahallerindeki alanları içeren dev bir alanın satış süreci başladı. 

Başakşehir Belediyesi’nin 5 milyar lira olan bütçesinin 2,5 milyar lirası arsa satışından sağlandı. Göreve geldiğimizde halkımızın temel barınma hakkını, evlerini ve yaşam alanlarını korumak için tüm yetkimizi kullanacağız. İnsanımızın hem çağdaş bir ortamda yaşama hakkını, hem de menfaatini koruyacak şekilde en uygun olanı yapacağız.

Ulaşım sorunu malumunuz… İlçe belediyesi eliyle hızlıca geliştirilebilecek çözümlerin hemen hiç biri yıllardır hayata geçirilmedi. Mahaller arasında bile istediğimiz yere gitmek için birkaç araç değiştirmek zorunda kalıyoruz. İlk olarak mahallerimizi birbirine bağlayacağız. Bunun ilk adımı olarak, halkımızın hastane ve kamu kuruluşlarına ulaşmaları için ring seferleri düzenleyeceğiz. Ardından hızla bu ulaşım alt yapısını oluşturmak ve geliştirmek üzere tüm yatırım ve imkânları seferber edeceğiz. 

Alt yapı sorunları da benzer şekilde yıllardır adeta nadasa yatırıldı ve çözülmedi.

Yağmurda taşan alanlar, su baskınları, otopark sorunu, kaldırım sorunu, bunların tümünü bütünlüklü projelerle en kısa sürede çözeceğim.

Diğer yandan çevre ve şehircilik alanındaki sorunlar da çözüm bekliyor. Halkımızın evinden çıkıp soluklanacağı alanlar, koskoca ilçede bir elin parmağını geçmiyor. Belli bölgelerde toplanmış konut yerleşimlerinin etrafında sosyal yaşam alanı neredeyse yok.

Göçmenler. İlçemiz İstanbul’un göçmen nüfusu ve çeşitliliği en yüksek ilçesi. Böyle bir nüfus yapısı doğal olarak kültürel ve sosyal uyum ile güvenlik sorunlarına yol açabiliyor.

Bir de atıl bırakılan çöküntü alanı diyebileceğimiz noktalar var örneğin tarihi Baruthane.  Böylesine önemli bir tarihi varlık bir mezbelelik gibi tümüyle kaderine terk edildi ve son 10-15 yılda büyük bir toplumsal sorun haline gelen uyuşturucu madde kullanımı alanı olarak anılıyor. Göreve geldiğimizde bu tarihi bölgeyi ve benzer ihmal edilmiş alanları, niteliğine göre öncelikle birer kültür sanat ve yaşam havzasına dönüştüreceğiz. Bu sayede hem yerel istihdamı geliştireceğiz, hem de insanımızın soluk alacağı ve çok mutlu olacağı pırıl pırıl sosyal yaşam alanları oluşturacağız.  

Diğer yandan denetimsiz ve bakıma muhtaç sokak hayvanları sorunumuz var. Tüm canlıların yaşama hakkını gözeterek, insanımızın güvenliği temelinde gerekli adımları atacağız”

BAŞAKŞEHİRLİLER’DE SESLENEN MESUT ÖKSÜZ

“Gece gündüz sokaktayım. Başakşehirlilerde bir yılgınlık olmakla birlikte projelerimizi anlattığımızda umutla dolduklarını ve yeni döneme sahip çıkacaklarını görüyorum. hemşehrilerimiz 15 yıl boyunca suiistimale uğradıklarının ve gereken hizmeti almadıklarının artık çok farkındalar.

Bu zamana kadar denediklerine karşı artık güçlü bir alternatifin olduğunu görüyorlar. Ben de heyecanlı, çalışkan, dinamik ve insandan yana olan Mesut Öksüz’e bir şans verin diyorum vatandaşlarıma.

Hemşerilerime şu çağrı yapıyorum; size gece gündüz hizmet sunmaya talibim; gelin denenmemişi deneyin. Çünkü Mutluluğun şehri Başakşehir diye ‘slogan attıkları’ bu cennet yurdu, mutsuzlukla içine kapanan beton bir şehre dönüştürüyorlar. 

Bu siyasi bir seçim değil, size hizmetkâr olacak yerel yönetimin başkanını seçeceksiniz. Başakşehir’in nasıl mutlu olduğunu, mesut kaldığını gösterme fırsatı istiyorum. 

Kimseyi ötekileştirmeden, ilçemizde dayanışma ruhunu yeniden canlandırarak “Herkesin Başkanı olacağıma; Mesut Başkan” olacağıma söz veriyorum.

Beni tanıyanlar samimiyetimi biliyor, tanıştıklarım bu samimiyete güveniyor.

1 Nisan sabahı, 

Başakşehir, kapısı herkese açık bir belediye;

her bir vatandaşının derdine derman olan bir dost eli olacak!

Siz değerli basın mensuplarımız aracılığıyla,

genci, yaşlısı, kadını erkeği tüm Başakşehirli hemşerilerimi, aşımızı ve işimizi büyütmeye davet ediyorum.

El birliği, gönül birliği içinde büyük bir aile olmaya davet ediyorum.

Mutlu, kalkınmış ve varlık içinde mutlulukla yaşayacağımız bir Başakşehir için omuz vermeye davet ediyorum” dedi.

MESUT ÖKSÜZ KİMDİR?

13 Mart 1968 Alibeyköy, İstanbul doğumlu olan Öksüz, aslen Sivaslıdır.

Esenler İbrahim Turan Lisesi'nden 1986, Yıldız Teknik Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü'nden 1991 yılında mezun olmuştur.

Aynı yıl 1968 tarihinde kurulan aile şirketleri Öksüzler Ticaret’le iş hayatına başlamıştır. 1993 yılında Öksüzoğulları Züccaciye Dış Ticaret ve Ltd. Şti. olarak isim değişikliğine giden firma, 1968’den beri süregelen Paşabahçe işbirliğinin yanı sıra Güral Porselen, Porland, Cembialetti gibi firmaların da distribütörlüğünü üstlenerek sektörün öncü firmalarından biri haline gelmiştir.

2018 yılından bu yana İTO (İstanbul Ticaret Odası) 80 No’lu Züccaciye Komite Üyesi, İTO Meclis Üyesi,  Yine 2018’den bu yana ZÜCDER (Züccaciyeciler Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı, 2020 yılından bu yana TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) Züccaciye Sektör Meclisi Üyesi olup,  2021 Haziran ayında da SEDEFED (Sektörel Dernekler Federasyonu) Yönetim Kurulu Üyeliğine seçilmiştir.

Evli ve 2 çocuk babasıdır.