Proje kapsamında 100 öğrenci ile yapılan araştırmalar sonucu, çölyak hastalığı hakkında ciddi bir bilgi eksikliği bulunduğuna dair veriler elde edildi. Anket sonuçlarına göre katılımcıların %90’ının çölyak hastalığı hakkında bilgi sahibi olmadığı görüldü. Ayrıca, öğrencilerin %50’si bu konuda daha fazla bilgi edinmek istediğini belirtirken, %68’inin üniversite yemekhanelerinde glütensiz yiyecek seçeneklerinin sunulması gerektiğini düşündüğü ortaya çıktı. Bu alandaki bilgi eksiklikleri, çölyak hastalarının yaşam kalitelerini olumsuz etkileyebilecek sonuçlar doğurabileceği için 2 aşamalı bir etkinlik düzenlenerek farkındalık yaratmak amacıyla İstanbul Gelişim Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık bölümü öğrencileri Selin Öztürk, Fatma Özbaş, Atalay Baran, Burak Beyhan ve Zeynep Çolak “Glüteni Değil, Farkındalığı Paylaş” sloganına sahip bir sosyal sorumluluk projesi düzenledi.
İstanbul Gelişim Üniversitesi'nde düzenlenen konferans, üniversite öğrencilerinin katılımıyla gerçekleşti. Etkinliğin ilk aşaması olan seminerde, çölyak hastalığına dair temel konu başlıkları altında hastalığın belirtileri, tanı süreci, beslenme düzeni ve sosyal yaşamda karşılaşılan zorluklar hakkında bilgilendirmeler yapıldı. Konferansın konuşmacıları Çölyak Vakfından Neslihan Soruklu ve Volkan Telli oldu. Çölyak hastalığının yalnızca bireysel değil, toplumsal bir mesele olduğunu vurgulayan Soruklu, özellikle gençlerin doğru bilgiye ulaşmasının toplum sağlığı açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Neslihan Soruklu ve Volkan Telli, konuşmalarında çölyak hastalığına dair yanlış bilinenlere ve yetersiz bilgi kaynaklarına dikkat çekerek farkındalığın artırılmasının önemine vurgu yaptı. Neslihan Soruklu: “Anket sonuçlarında çocukların ve gençlerin büyük kısmının çölyak hastalığını hiç duymamış olması, bilgi eksikliğinin düşündüğümüzden çok daha derin olduğunu gösteriyor. Bu yüzden farkındalık artık bir tercih değil, toplum sağlığı için bir zorunluluk.” Bu noktada Volkan Telli de toplumsal bilinçlenmenin önemine dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Glütensiz beslenmenin yaygınlaşması, yalnızca çölyaklı bireylerin değil, toplumun bilinçlenmesiyle mümkündür. Biz bu farkındalığı hep birlikte büyütmeliyiz.”
Her iki konuşmacının da altını çizdiği bu noktalar doğrultusunda, konferansta ayrıca glütensiz ürünlere erişimde yaşanan zorluklar, etiket okuma konusundaki bilinç eksikliği ve toplumsal algılar; çölyaklı bireylerin hem sağlık hem de sosyal yaşamlarında yaşadığı sorunlar gibi başlıklar detaylı bir şekilde ele alındı. Konferansta ayrıca Glütensiz ürünlere erişimde yaşanan zorluklar, etiket okuma konusundaki bilinç eksikliği ve toplumsal algılar, çölyaklı bireylerin hem sağlık hem de sosyal yaşamlarında sorunlar gibi başlıklar detaylı bir şekilde ele alındı. Özellikle erken teşhis ve taramaların hayat kurtarıcı etkisi, üniversitenin araştırma verileriyle desteklenerek katılımcılara aktarıldı. Etkinlik boyunca bilgilendirici broşürler dağıtıldı, katılımcılar bilgilendirildi ve soru-cevap bölümleriyle interaktif bir ortam sağlandı. Konferanstan sonra Sinangil markası tarafından hediye edilen glutensiz kurabiyeler katılımcılara ikram edildi. Konuşmacılara ise Doç. Dr. Emel Tozlu Öztay tarafından plaket takdim edildi.
Etkinliğin ikinci aşaması olan atölye çalışmasında , Dr. öğr. üyesi Nevruz Berna Tatlısu, Arş. Gör. Gizem Hülağa Kaderoğlu ,Şef Didar Başgöze ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri katılımıyla glütensiz yemek tarifleri ve çölyak hastalarına uygun beslenme yöntemleri gösterilmekle kalmadı, aynı zamanda glütensiz kinoa salatası, yulaflı kurabiye ve reyhan şerbeti hazırlanarak çölyaklı bir bireyin nasıl beslendiğine ve mutfakta hangi zorluklarla karşılaşabileceğine dair empati kurulması amaçlandı. Atölye sonunda katılan öğrenciler, çölyak hastalığına dair ne kadar az bilgi sahibi olduklarını fark ettiklerini ve glütensiz ürünlerin yaygınlaşması adına kamuoyu oluşturmanın önemine dair görüşlerini dile getirdi.
İstanbul Gelişim Üniversitesi öğrencileri, bu tür etkinliklerin sadece bir akademik faaliyet değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilincinin bir göstergesi olduğunu ifade etti. Çölyak Vakfı yetkilileri de etkinliğin toplumsal etkisine dikkat çekerek, benzer farkındalık projelerine destek vermeye devam edeceklerini açıkladı. Katılımcılardan gelen yoğun ilgi ve olumlu geri bildirimler, bu tür organizasyonların gerekliliğini bir kez daha ortaya koydu.
|