Bu haftaki köşe yazımda  evlerinize iki çocuklu mücadeleci sabırlı, sevgi, dolu duygularını bir sel misali kalemiyle dile getirip yüreklerimize dokunduran sevgili  hocam Çiğdem Keleş ile misafiriz

.

Söyleşimize sizi değerli kalemi tanıyarak başlayabilir miyiz? Çiğdem Keleş kimdir? Bir günü nasıl geçer?

Merhaba, ben Tunceli Doğdum. Evli iki çocuk annesiyim.istanbul da yaşıyorum. Benim bir günüm ev iş çocuklar ile dolu dolu geçiyor. Bunlar tatlı koşturmalarım benim ve zaman buldukça yazıyorum, okuyorum.

Satırlarıma köşesinde, Kitabı'mı konuk eden sevgili Perihan Yılmaz Hanıma inceliği ve duyarlılığı için teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Henüz çalışma aşamasında olan yeni kitabınızın da ilk kitabınızın okuru kadar bol olsun.

Teşekkür ederim sağ olun.

İlk kitabınızı çıkartmayı ne zaman ve nasıl düşündünüz? Bu süreçte zormuydu bir öncünüz oldumu?

İlk kitabımı çıkartmayı düşündüğümde içimde cıvıl cıvıl kuşlar ötüyordu..Öyle heyecan dolu beyişlerim oldu.Şiir benim için farklı bir Dünya kapısıydı yasadığım herşeyden biriktirip gördüğüm yürekten hissettiğim her duyguyu kalemimle anlatmaya çalıştım.Bu sürec zor bir süreçti kolay olmadı Hayatta zor yaşamda zor.Önemli olan zoru basarmaktı sanırım ben bunu başardım.ilk şiir kitabımı” Hep Güzel Kal “02.02.2022 çıkarttım.Bir öncüm olmadı bir tek ben vardım bir de mücadeleci ruhum, umudum yol göstericim oldu kendime.

Kitabınızın ismini belirlerken göz önünde bulundurduğunuz kıstaslar nelerdir? Her hangi hikâyesi var mı kitap isminizin?

Çok düşündüm ne olsun diye.Dedim kendime öyle bir ismi olsun ki akılarda zihinlerde kalsın.Yasamak zor,böyle olunca da insanın içini ısıtacak iki güzel söz ,umut oluyor yarınlara . Bunca kötülüğün ardında bir güzellik olmalıydı bahar cemresi gibi” Hep Güzel Kal “ dedim ve öyle de kaldı kitabımın ismi.

Konularınızı nasıl seçiyorsunuz? Konu seçimi tesadüfîmi oluyor ya da hayatta karşılaştığınız bazı olaylardan mı etkilenip yazıyorsunuz?

Konu seçmiyorum.Hayatın akışında hep acı, hüzün ,hasret ,yokluk,kimsesizlik,yalnızlık hep baş köşemizde duruyor.Genelde bazı olaylardan etkilenip yazdığım şiirlerimde var elbette .

İkinci kitabınızda genel tema ve içerikten biraz bahsedebilir misiniz?

İkinci kitabımın teması genel yalın sade bir şekilde bütün olarak ele alarak yazdım,Acıyı,özlemi,hasreti ve birçok duyguyla harmanlayıp yazdım. Yani ilkinde hamuru yogurdum ikinciylede mayaladım diyebilirim.

Kimsenin okumayacağını bilseydiniz de yazar mıydınız?

Kimsenin okuyamıyacağı düşüncesini hiç aklımdan bile geçirmedim.Ama yazardım mutlaka kalbi güzel bir okuyucuya denk gelirdim.

Ne tür okuyucu kitlesine hitap ediyorsunuz?Peki, bu yolculukta ne zaman ben artık yazarım diyebildiniz?

Ya da kendinizi ‘yazar’ olarak tanımlıyor musunuz?

Her kesimden okuyucum var.Özellikle şiire gönül vermiş çok iyi yüce insanlar tanıdım onların hayatıma katkı ve destekleri benim için çok kıymetli değerlidir.Ufaktanda olsa acemilikten çıraklıga ordan da ustalığa terfi ettim.Adım adım yaklaştığım en büyük zaferidir.Ben iyi bir yazarım diyemem bunu okuyucularımdan duyduğumda daha iyi bir yazarım diyebiliyorum.

‘İlk kitabınızla' ile birlikte güzel bir okur kitlesi yakaladınız bunu yakinen takipteyim. Kitap ile ilgili size nasıl dönüşler yapıldı?

Çok güzel geri dönüşler oldu.Buda beni gururlandırıyor.Mutluluğun ve sevincin doruklarındayım.

Bende bu yazın meziyetine sonradan kazanıldığına inananlardan değilim. Sizi yazmaya özendiren şeyler neydi?

Beni yazmaya iten duyguların hislerin bende yarattığı iyleşme gücüne sarılmamdır.Kimi insan vardır ağlayarak sıkıntısını atar kimi gülerek kimi uyuyarak bende yazarak iyleştiriyorum kendimi.

Neden şuan revaçta olan roma, öykü ve deneme değil de şiir. ?

Hayatta insanların inandığı yapmak istediği şeyler vardır.Bende çok küçük yaşlarımda başladım şiiri sevmeye bundadır belkide.

Yazmaya başlarken ne hissediyorsunuz, yazarken neler yaşıyorsunuz, nasıl yazıyorsunuz?

Bu duygu ve hislerin inan tarifi yok.Bir an geliyo yazıyorsunuz bir an geliyor hiç yazamıyorsunuz.Farklı bir düşünce akımı.

Kurgu sizin için şiir'de ne ifade ediyor?

Kurgu benim için şiire anlam renk katabiliyor.Kelimelerle dans edip konusabiliyorsunuz buda şiire farklı bakış açısıyla bakmak güzellikler getirebiliyor.

Sohbetimizi sonlandırma dan son olarak.

Günümüzün gençliğine, ‘bende yazmak istiyorum’ diyen genç yazarlara tavsiye verecek olsanız bunlar ne olurdu?

Herşeyin başı istemek ne istediğini bilmek kendine güvenmek kendine inanmakla başlıyor sınavın ve hayat boyu devam ediyor.Genclik ne istediğini bilirse hayat felsefesi onunların pusulası olacaktır.İnandıklarının peşinden koşsunlar vazgecmesinler gelecek sizlere emanet .Düşmeden ayağa kalkmayı öğrenemezsin düşüp kalktıkca daha da çok güçlü olacaklarına inanmaları lazım.Baharları umutları dört mevsim çiçek açsınlar.