Geçtiğimiz günlerde Avcılar’da çok özel bir törene katıldım. AVESDER’in düzenlediği Ahilik Haftası programında, yıllardır yakından tanıdığımız, iş dünyasında dürüstlüğüyle bilinen Atilla Süne “Ahi Baba” seçildi.

İtiraf etmeliyim ki bu sahne beni çok duygulandırdı. Çünkü Ahi Baba olmak sadece bir unvan değil, bir yaşam biçiminin temsili. Ahilik dediğimiz şey, Anadolu’nun ruhunu yoğuran en önemli değerlerden biridir. “Eline, diline, beline sahip ol” sözü, aslında bugün hepimizin ihtiyaç duyduğu bir öğüttür.

NEDEN ATİLLA SÜNE?

Atilla Süne’nin bu unvana layık görülmesi bana hiç şaşırtıcı gelmedi. Onu yıllardır takip eden biri olarak söyleyebilirim ki; hem iş hayatındaki başarısıyla hem de Avcılar için yaptığı sosyal çalışmalarla her zaman örnek bir duruş sergiledi. İnsan ilişkilerinde samimiyeti, işindeki titizliği ve topluma verdiği destek, zaten onu doğal bir “Ahi Baba” yapıyordu.

Törende yaptığı konuşmada “Ahilik bir yaşam biçimidir” dedi. Bu cümle bence çok kıymetliydi. Çünkü günümüzde ne yazık ki çıkar ilişkilerinin, telaşın, hırsın gölgesinde kaldığımız bir dönemdeyiz. İşte tam da bu noktada, ahiliğin hatırlatılması çok anlamlı.

AVCILAR İÇİN BİR KAZANIM

Avcılar hızla büyüyen, göç alan, farklı renkleri bir arada barındıran bir ilçe. Böyle bir yerde Ahilik ruhunun canlanması, sadece esnaf için değil, toplumun bütünü için bir kazanım. Atilla Süne’nin bu görevi layıkıyla yerine getireceğine yürekten inanıyorum.

KÜÇÜK BİR NOT

Bu tür törenleri sadece izleyip alkışlamakla yetinmemeliyiz. Ahiliğin özü olan dürüstlüğü, yardımlaşmayı, kardeşliği kendi hayatımıza da katmalıyız. Her birimizin yapacağı küçük katkılar, aslında toplumsal huzurun en büyük teminatı.

SON SÖZ

Ben kendi adıma, Atilla Süne’nin bu onurlu görevi üstlenmesinden büyük mutluluk duydum. Eminim ki onun şahsında Avcılar esnafı da, halkı da güç kazanacaktır.

Kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum