Küçükçekmece Göl ile ilgili yıllarca haberlerimi kamuoyu ile paylaştım; makaleler yazdım, Gazete ve TV programları yaptım.

Nedense bana hep gizli eller planlı bir çalışmalar yapıyorlar gibi geldi.

Küçükçekmece Gölü; içme su havzası, doğal yaşam alanı, sit alanı konumunda ama bu maddeler ya kaldırıldı yada zayıfladı.

Sonrası hepimizin bildiği gibi gölü çevreleyen İnşaat alanları hız kazandı.

Genelde hep aynı oyunla karşılaşırız. İnşaat sektöründe birilerinin iştahını kabartan yer önce atıl bırakılır, güzelim yerler tehlike oluşturulacak bir duruda kalır sonrada oyun sahnelenmeye başlar “vay efendim görüyorsunuz rezaletti biz buraların güvenilir hale getirilmesi için çalışıyoruz…” gibi cümlelerin biri gelip bir gider. Hedef yapılacak ranta kamuoyunun baskısını önceden kırmak.

Hatta hatta vatandaş “helal olsun rezaletten bizi kurtardılar neydi o manzaralar” filan…

Yıllar sonra ise yeni kuşağa anlatırken de “buralar eskiden şöyle güzel böyle…  yeşil alandı… dolusuyla balık vardı…  her çeşit meyve ağacı vardı…” diye oflanır dururuz.

Demek ki neymiş değerlerimize dolaylı bir şekilde göz kayanlar her dönem olabilir, uyanık olacağız sonradan oflanıp puflanmayacağız.

Küçükçekmece göl çevresi de, Menekşe’de, Florya’da, Avcılar’da, Beylikdüzü’de, Gürpınar’da, Büyükçekmece’de bizim sahillerimiz sahip çıkacağız, sahip çıkıyormuş gibi yapıp iç etmek isteyenlere izin vermeyeceğiz.