Son yıllarda "Sosyolojik ve Pedagojik bir kavram" olarak hayatımıza giren Z
KUŞAĞI ÇOCUKLARI ,kimi kaynaklarda 1996 ve kimi kaynaklarda ise 2000
yılından itibaren doğmuş kişiler olarak tanımlanıyor.Bir diğer tanımlamayla onlara
"Milenyum Kuşağı"da deniyor.İnternet Kuşağı diyenlerde var.
Z Kuşağının "kulağa en hoş gelen ve en belirleyici özelliği" zeki bir kuşak
olmalarıdır.Ortak diğer özelliklerinin ise şunlar olduğu söyleniyor;Kazanmak için
her yolu denerler,finans odaklıdırlar,girişimcidirler,bağımsız çalışmayı tercih
ederler,söz hakkı isterler,yaratıcı ve işbirlikçidirler,grup çalışmasına rahatça uyum
sağlayabilirler,ÖNEMSENMEDİKLERİNDE KİNDAR OLABİLİRLER(alıntı-Suat
Özçelebi) bencildirler(!),sosyal medyayı yoğun olarak kullanırlar(alıntı-Emel
Tütüncü) ,mahalle arkadaşlığı yerine internet üzerinden sosyalleşirler,egoları çok
yüksektir vesaire,vesaire.....
Şimdi tarafsız ve samimi olarak düşünelim.Bu özelliklerden hangisi yada
hangilerinin kendi çocuklarımızda olmasından memnunluk yada rahatsızlık
duyarız?İlk bakışta olumsuz ve eleştirilebilir görünen özelliklerin çağımızda belki
insan ve aile ilişkilerinde değil ama iş yada siyasi ilişkilerde başarının
gereklerinden olduğunu inkar edebilirmiyiz."İYİYA BENİM ÇOCUKTA YA
İŞADAMI OLUR YADA SİYASETÇİ" demezmiyiz.
AMMMAAA;birde bu yazımın asıl konusu ve amacını oluşturan "ÖTEKİ BİR Z
KUŞAĞI"var.Hani ailemizde yada yakın çevremizde olmayan,olmasınıda
istemediğimiz. Bazı semtlerde karşımıza çıkan,bazende her nasılsa muhitimize
sızmış,haberlerde sıkça izlediğimiz bir Z KUŞAĞI.Hani çoğunlukla 3-5 kişilik
gruplarla gezen,her sözüne"küfürle" " başlayan yada küfürle bitiren,her nasılsa
ikinci elden bir telefon sahibi,saçı stil kesilmiş,dar pantolonlu,çorapsız ayağında
"çakma marka" ayakkabılı,zeki ama ortaokul yada liseden terk,önemsenmedikleri
için ÖFKELİ BAZEN SALDIRGAN,kazanmanın yolunun kaba kuvvetten geçtiğine
inanmış,grup çalışmasının sadece çeteleşmek olduğunu düşünen,delikanlı isen
seveceksin,seviyorsan döveceksin,hakettiyse öldüreceksin delikanlısı bir ÖTEKİ
Z KUŞAĞI.
Son bir araştırma, bu grubun "a politik" olduğu, istisnaların dışında siyasetle bir
ilgilerinin olmadığı,siyasi tercihlerinin duygusal nedenlere yada siyasilerin kişilik
özelliklerine göre değiştiğini ortaya koymuştur.Bu grup mensuplarının bir
kısmının seçme ve seçilme yaşına geldiği düşünülürse konunun önem ve
vahameti ortaya çıkmaktadır.
Buradan yöneticilere ve özelliklede siyasi önderlerimize(!) bir çağrıda bulunmak
istiyorum.Ülkemiz yakın tarihinde Cumhuriyetle başlayan ve çokta başarılı olan
bir örneğimiz var.Bu çocuklarımıza aynı ilkelerle sahip çıkalım.Çok değerli
Belediye Başkanlarımız;bu çocuklarımıza önce ekonomik sonra kültürel bir
kampanya ile bir fırsat tanıyalım.Var olan ancak yetersiz mesleki ve kültürel
organizasyonları arttırarak onlara mutlaka ulaşalım.İnanıyorumki içimizde bu
organizasyonlara hiçbir karşılık beklemeksizin emeği,bilgisi ve birikimiyle katkıda
bulunabilecek insanlarımız var.
Av.Şükrü Kaya
|